Rusya’nın önde gelen Türkoloji Bölümü kurucusu ve Osmanlı Tarihi uzmanı Prof. Mikhail Serafimovich Meyer 1936 yılında Moskova’da doğdu. Moskova Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü’nden mezun olan Serafimovich, 1956 yılında kurulan bu enstitünün ilk öğrencilerindendi. Daha sonra adı “Afrika ve Asya Ülkeleri Enstitüsü” olarak değişen kurumun 27 yıl süresince başkanlığını yaptı. Başkanlığı süresince Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü’ne yeni birimler ve bölümler açtı, ABD, Kanada, Japonya, Çin Kore, İsrail, Türkiye gibi ülkeler ve bu ülkelerin eğitim kurumları ile sürdürülebilir ve bilimsel ilişkiler kurulmasını sağladı.
Prof. Mikhail Serafimovich Meyer, Moskova Üniversitesi “Herald Dergisi” ‘nin editörlüğünü yaptığı yıllarda yayımladığı makaleler ile Rus ve yabancı bilim insanlarının “ Dünya Oryantalizmi” ile ilgili araştırma ve tartışmalarına ışık tuttu. Prof. Meyer uluslararası bilimsel topluluklarda, Rusya Federasyonu’nu “Osmanlı ve Türkoloji” alanındaki engin bilgi ve tecrübesi ile temsil etti. Türk akademisyenlerin de yakından tanıdığı Meyer, Osmanlı İmparatorluğu’nun ve orta doğuda bulunan diğer ülkelerin sosyo-politik, ekonomik ve kültürel tarihi üzerine 150’den fazla bilimsel eserler yayımladı.
Prof. Meyer her zaman bilim ve eğitimin özenli çalışma ile mümkün olduğuna inanarak diplomatlar, tarih uzmanları, gazeteciler, akademisyenler, politikacılar yetiştirdi. Çok sayıda bilimsel makale ve doktora tezlerinin yazılmasına önderlik etti. Bu seçkin tarih profesörü, ömrünün 86. Yılı’nda hayata gözlerini yumdu.
Prof. Meyer sonsuza dek, tarih bilimine tuttuğu ışık ve eğitime olan katkıları ile anılacaktır. Arkadaşları, öğrencileri ve tüm akademik camiada, özgünlüğü ve iç görüsü ile tanınan Meyer, seçkin ve kıdemli bir yoldaş olarak anılmaya devam edilecektir.
Mihail Meyer, Nâzım Hikmet Dostluk Ödülü’nü aldı.
Rusya ile Türkiye arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesine, Türk edebiyatının Rusya’da tanıtılmasına ve yaygınlaştırılmasına katkılarından dolayı 2015 yılı “Nâzım Hikmet Dostluk Ödülü” Naki Karaaslan tarafından Mihail Serafimoviç Meyer’e(*) takdim edildi.
Meyer konuşmasında, Nâzım’ı gören, tanıyan ve bilen eski nesil hayranları olarak bu etkinliklerin sadece Nâzım’ı anmaya odaklı değil ayrıca şiirlerini bazı kayıtlar sayesinde onun sesinden dinleyen yeni nesil için öğretici, şiirlerindeki özgür ruhu ve enerjiyi hissettirmeye yardımcı olacağını umut ettiğini söyledi.
(*) Mihail Serafimoviç Meyer, 1936 yılında Moskova’da doğdu. Moskova Devlet Üniversitesi (MDÜ) Doğu Dilleri Enstitüsü’nden mezun oldu. 1992 yılında tarih profesörü ünvanını aldı. 1994-2012 yılları arasında MDÜ Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Direktörü olarak görev yaptı. 2012 yılından beri MDÜ Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Başkanlığını yürütmektedir.
Mihail Serafimoviç Meyer – 2015 Nâzım Hikmet Mezar Başı Konuşması
2015 yılı “Nâzım Hikmet’i Anma Etkinlikleri” kapsamında şairin mezar başında düzenlenen törende ünlü Türkolog ve Osmanlı Tarih Uzmanı Profesör Mihail Serafimoviç Meyer konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.
Sevgili Nâzım dostları, sevgili arkadaşlar;
Nâzım Hikmet’in benim hayatımda oynadığı rol hakkında bir kaç kelime etmek istiyorum.
Şimdi beni gördüğünüzde belki zamanında Moskova Üniversitesi’nin bir öğrencisi olduğuma inanamazsınız ama öyle oldu. Ben Moskova Üniversitesi’nde okurken yanımıza Nâzım Hikmet geldi, konuşmasını yaptı ve üzerimizde derin bir etki bıraktı. Özellikle de ben etkilendim. Çünkü tam o zamanlarda, hayatta ne yapacağıma karar vermeye çalışıyordum. Benim bölüm başkanım benim Türkolog olmamı istedi. Fakat ben Türkiye çok geride bir ülke, neden Türkolog olayım, hiç benlik bir iş değil diyerek bu teklifi reddediyordum. Daha çok Almanya tarihi ile ilgilenmek istiyordum. Yalnız Nâzım’ı görünce dünyam değişti, çok derinden etkilendim. Benim bu negatif bakışım Rusya’nın Türkiye’ye görüşünden kaynaklanıyordu. Türkiye o zamanlarda çok negatif bir şekilde algılanıyordu, sevilmiyordu da. Benim algılayışımda Türkiye’yi negatif, Rusya’da bu negatif düşünceden, bende bundan korkuyordum. Fakat Nâzım’ın Rusya sevgisini görünce, O’nun kalbinin en derinliklerinden Rusya’yı sevmesi beni çok etkiledi. O günden beri Türkiye ile ilgileniyorum, öğretim görevlisiyim ve o günden beri de benim öğrencilerimin hepsine bu Türkiye sevgisini, Türkiye sevdasını aşılamaya çalışıyorum. Çünkü bu gerçekten çok önemli bir şeydir Türk şairlerinin vatan sevgisi Rusya’ya olan bu sevgi, insanlara öğretmek çok önemlidir. Bu Türkiye sevgisini, sevdasını öğretmeye çalışırken Nâzım Hikmet yanımda savaşıyor ama artık savaşmaya gerek çünkü günümüzde ben o sevgiyi görüyorum. Artıl insanlar Türkiye’yi sevmeye başladı ve çoğunlukla Nâzım Hikmet sayesinde.
Her sene Nâzım Hikmet’in mezarının başında toplanıyoruz ve bu buluşma iki ülke arasında ki yakınlaşmanın işaretidir.
Yorum Ekle