RTİB Başkanı Sayın Ali Galip Savaşır “Her insan bir başka dünya denir. Hepimiz zevklerimizle, görüşlerimizle, yaşam tarzımızla birbirimizden farklıyız. Ama işte memleketten binlerce kilometre uzakta bizi bir araya getiren, birleştiren bir ortak paydamız var. Nâzım Hikmet! O ortak payda Nazım Hikmet sevgimiz!”

 

RTİB Başkanı Sayın Ali Galip Savaşır “Her insan bir başka dünya denir. Hepimiz zevklerimizle, görüşlerimizle, yaşam tarzımızla birbirimizden farklıyız. Ama işte memleketten binlerce kilometre uzakta bizi bir araya getiren, birleştiren bir ortak paydamız var. Nâzım Hikmet! O ortak payda Nâzım Hikmet sevgimiz!” cümleleri ile konuşmasına başladı.

Bugün bize düşenin, Nâzım Hikmet öldü diye üzülmek değil Nâzım gibi sanatı ve düşünceleri ile tüm dünyaya mal olmuş değerli bir şairimiz olduğu için gururla sevinmemiz ve mutlu olmamız gerektiğini söyleyerek sözlerine devam etti.

Hayatı boyunca acılar çeken, özgürlüğü, vatandaşlığı elinden alınmasına rağmen yılmayan vatanına sırtını dönmeyen, vatan sevgisini göğsünde hep bir madalya gibi taşıyan Nâzım’ın Sovyetler Birliği’nde Türk dilinin sesi soluğu olduğunu belirtti. Bize düşenin onu doğru anlamak; onun kadar vatansever olmak; onun kadar özgürlük düşkünü olmak ve onun kadar mücadeleci olmak olduğunu vurguladı.

Rusya’da yaşayan Türklerin Rus-Türk ilişkilerinin geliştiği, vizelerin kalktığı bu ortamda Türk toplumuna yakışan adımlar atmamız ve bir ve beraberlik içinde tek yumruk olmamız gerektiğini söyledi.

Sayın Ali Galip Savaşır’ın konuşmasının tam metni aşağıdadır.

Değerli Nazım dostları, değerli konuklar…
Hepiniz hoş geldiniz!

Moskova’da bu salonu tıpkı geçen yıl olduğu gibi, bir kez daha doldurduk…
Bir kez daha aynı çatının altında omuz omuza toplandık…
“Her insan bir başka dünya” denir… Hepimiz zevklerimizle, görüşlerimizle, yaşam tarzımızla farklıyız.
Ama işte memleketten binlerce kilometre uzakta, bizi bir araya getiren, birleştiren bir “ortak paydamız” var: Nâzım Hikmet!.. O “ortak payda” Nâzım Hikmet Sevgimiz!..
Nâzım bir kez daha bizi bir araya getirdi. Buluşturdu. Kaynaştırdı. Bizi “bölmedi”, aksine “birleştirdi”. Onu bu vesileyle bir kez daha saygı ile, sevgi ile, özlem ile anıyoruz…
Bu sabah mezarı başında Nâzım’ı 48’nci ölüm yıl dönümünde andık…
Ama Rusya’da uzun yıllar yaşamanın da etkisiyle olacak, bu törenleri hüzünlü bir anma gibi değil, coşkulu bir bayram gibi kutluyoruz, kutlamak istiyoruz. Çünkü, ölüm zaten kaçınılmaz…. Bugün bize düşen, çok sevdiğimiz Nâzım Hikmet öldü diye  üzülmek değil… Nâzım gibi sanatı ve düşünceleri ile tüm dünyaya mâl olmuş ve dünya halklarının sevgisine lâyık olmuş değerli bir şairimiz olduğu için gururla sevinmek lazım…..
Nâzım hayatı boyunca büyük acılar çekti. Büyük haksızlıklara uğradı. Ekmeğinden, suyundan bile daha değerli bulduğu, özgürlüğü, vatandaşlığı elinden alındı… Ama yılmadı.  Vatanına sırtını dönmedi. Vatan sevgisini hep göğsünde bir madalya gibi gururla taşıdı. Sovyetler Birliği’nde de Türk dilinin sesi, soluğu oldu.
“ SEN YANMAZSAN, BEN YANMAZSAM, BİZ YANMAZSAK, NASIL ÇIKAR KARANLIKLAR AYDINLIĞA” diyerek bize en değerli hayat dersini verdi…
Bize düşen, onu doğru anlamak, onun kadar vatansever olmak, onun kadar özgürlük düşkünü olmak, onun kadar mücadeleci olmak… Şiirlerinden, mısralarından kendimize yollar çizmek ve bu yolda yürümek…
Nâzım ile bir ortak noktamız daha var elbette… Biz de onun gibi Moskova’nın havasını soluyoruz… Onun gezdiği sokaklarda geziyoruz… Onun konuştuğu dillerde konuşuyoruz… Ve onun mısralarına sinen görüşlerden alacağımız büyük dersler var… Memleketten uzakta, bu topraklarda yaşayan Türk vatandaşları olarak birliğimizi, beraberliğimizi, dayanışmamızı sürdürmemiz ve daha da geliştirmemiz lazım… Geçmişimizden gelen  potansiyelimize yakışır projelere imza atmalıyız…
Türk-Rus ilişkileri son yıllarda büyük bir hızla gelişiyor. Halklar arasında yakınlaşma hepimizi sevindiriyor. Vizelerin kalktığı bir ortamda hayat daha da kolaylaşıyor. İşte bu ortamda biz de Rusya’da varlığımıza, büyüklüğümüze yakışır adımlar atmalıyız. Sevinçte ve tasada bir arada olmayı başarmalıyız…
Nâzım’ın sonsuz mücadele gücünden, bitmeyen iyimserliğinden, geleceğe hep umutla bakan dünya görüşünden dersimizi almalıyız. Ve birlik beraberlik içinde tek yumruk olabilmeliyiz.
Büyük şarimizi, Nâzım Hikmetimizi bugün bir kez daha anarken, bizlerle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür ederim…  Bu etkinlikleri düzenlememizde bize yardımcı olan  Türk firmalarına yürekten teşekkürler… Türkiye’den gelen konuklarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum…

Saygıdeğer konuklar, Nâzım Hikmet vesilesiyle bir araya gelmişken sizlere Moskova Okul Aile Birliği adına duyurmak istediğimiz önemli bir konu var. Bildiğiniz gibi Moskova’da yaşayan Türk çocuklarının Türkçe eğitimi, yıllardır çözüm bekleyen sorunlarımızın başında geliyor.  Bu sorunun çözümü için RESMİ BİR TÜRK OKULU kurulması amacıyla oluşturulan MOSKOVA OKUL AİLE BİRLİĞİ , faaliyetlerini T.C Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği himayesinde yürütmektedir.  Birlik,  öngörülen  okulun açılabilmesi için  bir  vakıf kurmayı  hedeflemiştir.  MOSKOVA TÜRK EĞİTİM VAKFI adıyla açılacak kuruluş,  okul çalışmaları  ve de  vakıf kuruluşu için sizlerden maddi-manevi desteklerinizi beklemektedir.

Sözlerime son verirken RTİB adına, yeni ve anlamlı etkinliklerde buluşmayı diliyorum. Hepinize iyi bir gece dilerim, teşekkürler…

 

 

 

Nâzım HİKMET

Moskova Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı

Tüm Yazılara Bak

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bilet Başvuru Formu

Bilet Basvuru 7