O kadar heyecan verici ki; Ali Galip Bey az önce “ortalık yangın yeri” dedi. Sonra birden bire 45 dakikalık şu atmosferi gördüm. Bence Nâzım bu yangın yerine bir kova su döktü. Her şeye rağmen, yangını biraz söndürmek için. Çünkü ben biliyorum ki aylardır, bu mesele ortaya çıktığından beri, ilk kez bir etkinlik yapılıyor Moskova’da ve yine her şeye rağmen bunu Nâzım becerdi. Ve az önce Kardeş Türküler’in bu muhteşem sürprizi, sevgili Zülfü abinin de katılımıyla, şurada mezarın önünde… Burada yazılmış bir şiir, İsviç’de beslenmiş bir şarkı, insanın gerçekten de gözünden yaş gelmemesi mümkün değil. İşte bir kova su bu aslında.
O kadar muhteşem ki! Nâzım hayatı boyunca insanları birleştirdi. Dediği gibi sevgili arkadaşımın; “Dünya yangın yeri halinde, her yerde korkunç şeyler yaşanıyor”.
Nâzım hep barış istedi. Nâzım hep özgürlük de istedi, kardeşlik istedi. Ve ne güzel Kardeş Türküler de burada, çok yakışan bir grup. Bu akşam insanlar izleyecek, dinleyecek onları.
5 yaşında bir oğlum var. Hakikatten, her şeye rağmen, farkında olmadan bizim belgesel sohbetlerinin tanığı oldu 3-4 yıldır konuşmayı öğrendikten sonra. Ben dün buraya geleceğimi söyledim. İşte hani vardır ya; babalar ayrılınca biraz özür diler gibi onu biraz gezdirir, dolaştırır… Ben de Arın’a tatlı tatlı “2-3 gün gelmeyeceğim” dedim. İşte “nereye gidiyorsun?” diye sorunca “Moskova’ya gidiyorum, Nâzım Hikmet’in mezarına gidiyorum” dedim. Aklında Sunay Akın’ın çok anlattığı bir anekdot kalmış. Sunay da ona anlatmış iki yıl önce. Sunay’ın da o güzel dünyasında çocuğa güzel bir şey anlatmış.
Sunay’ın hikayesi şuydu: Nâzım, Afrika Yazarlar Birliği toplantısına gitmek üzere Moskova’dan 1958 yılında Afrika’nın güneyine uçakla gidiyor. Tam İstanbul üzerindeyken “Tanrım keşke uçak şimdi düşseydi” diye bir anekdot var. Ve memleket hasretini, İstanbul’a olan özlemini, böyle bir metaforik bir özlemle gidermek durumda olan büyük bir şair. Memleket şairi diyor ki; “uçak düşseydi, İstanbul’u bir kere de görseydim.” İşte bizim Arın’a Sunay bunu anlatmış. Sonra Arın unutmamış bunu tabii. Bazı çocuklar çok enteresan. Annesine demiş ki dün akşam; “Peki anne madem uçakla gelememiş Nâzım, babam mı getirecek Nâzım’ı?..” özetle arkadaşlar, Arın’a ben gelecekte çok anladığı zaman diyeceğim ki; “Oğlum Nâzım yaşıyor aramızda.”
Bugün de belli ki Nâzım yaşıyor ve Moskova’da ilk kez 6 aydır, 8 aydır Nâzım yaşattı bunları. Teşekkürler Nâzım! Bir kez daha!
#NebilOzgenturk # Moskova #2016
www.nazimhikmet.com
Nazım Usta nurlarda uyu
Gerçek İstanbullu nun gönlündesin
Aşka unutulmayacaksın
Mezarının başında sana seslenmiştim
Seni gelecek günlerin ışığı olarak görüyoruz.. tüm dünyayı aydınlatacak
Nebil Özgentürk sen çok yaşa..
Yaşa ki böyle güzel günleri bize de yaşat
Vefa kelimesi sende anlam kazanıyor
Sunay Akın
Siz ve arkadaşlarınız,
İyi ki varsınız..