Konuşmama başlamadan önce bir konuyu dile getirmek istiyorum. Yıllardan beri Rus Türk İş Adamları Birliği olarak Nâzım Hikmet’i anma etkinliklerini yapıyoruz biliyorsunuz. Bu yıl Rusya ve Türkiye arasında yaşanan olağanüstü şartlardan dolayı bazı izinler ve zorunlu prosedürlerden geçmek zorunda kaldık. Bu konuda bize yardımları olan Türkiye Cumhuriyeti Moskova Büyükelçimiz Ümit Yardım başta olmak üzere tüm çalışanlarına ayrıca Rusya Federasyonu Dış İşleri Bakanlığı başta olmak üzere bu konuda bize desteği olan herkese RTİB ve Rusya’da yaşayan Türkler adına çok teşekkür ediyorum.
Değerli Nâzım dostları, bizi Moskova’da bir kez daha buluşturan büyük şairimiz Nâzım Hikmet’i saygıyla, sevgiyle, özlemle, hasretle anarak sözlerime başlamak istiyorum. Bu sabah Nâzım ın 53. ölüm yıl dönümünde yine mezarı başında hep beraberdik. Yine bir büyük insanın şiiriyle, hayatıyla, mücadelesiyle, fikirleriyle nasıl ölümsüz olduğunu anladık. Bir kez daha Nâzım Hikmet gibi bir ortak paydamız en zor zamanlarımızda gölgesine sığınacağımız bir ulu çınarımız olduğunu anladık. Şartlar ne olursa olsun güzel bir geleneği yaşatan, her yıl Nâzım’ı anarak anısını unutmayan, bizleri O’nun ışığında buluşturan, birleştiren tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz. RTİB olarak bu bayrağı taşımanın gururunu yaşıyoruz.
Bu yıl Nâzım Hikmet’i hüzünlü, zorlu, sıkıntılı bir dönemde anıyoruz. Yıllardır gözümüz gibi baktığımız, üstüne titrediğimiz Nâzım’ın bize mirası olarak kabul ettiğimiz Türkiye-Rusya ilişkileri zor bir dönemden geçiyor. Bir Rus uçağının düşürülmesi, pilotunun ölmesiyle hepimizin yüreğini yakan, hayatının akışını değiştiren bir döneme girdik. Bu vesileyle Rus pilotun ailesine ve Rusya halkına bir kez daha başsağlığı dilemeyi insani bir görev sayıyorum. Acılarını yürekten paylaşıyoruz. Hiçbir şey giden canı getirmiyor. Dostların birbirinin canını yakmasını, birbirlerine acı vermesini değil sevinç vesilesi olmasını istiyoruz. Umarız bu sıkıntılı günleri aşarız… Umarız yıllarca tırnaklarımızı kazıyarak inşa ettiğimiz dostluk köprüleri saydığımız, dostluk köprüleri kurduğumuz bu ilişkiler yıkılmaz. Türkiye ve Rusya bu sorunlu coğrafyada sorunlu kaynağı değil, istikrarın güvencesi oldu. Öyle de devam etmeli.
Biz Nâzım dostları her zaman dostluğun, barışın mücadelesini vereceğiz, savaşın değil. Onun değişi ile bazen imkansızlığı sevsek de asla umutsuzluğu sevmeyeceğiz. Biz güzel günlere inanıyoruz. Türk-Rus dostluğuna inanıyoruz. Her karanlığın bir sabahı olduğuna inanıyoruz. Güneşli günlere inanıyoruz.
Çok yaşa Nâzım! Çok yaşayın siz Nâzım dostları…
Yorum Ekle