Nâzım Hikmet'in ölümünün 51. yılı anma etkinlikleri kapsamında, 3 Haziran 2014 tarihinde Moskova'da düzenlenen akşam konserinde Ali Galip Savaşır açılış konuşmasını yaptı.

Saygıdeğer birinci müsteşarım…
Çok değerli Nâzım Hikmet dostları…
Kimisi Türkiye’den vatan toprağından, kimisi Moskova’da emek verdiği şantiyeden, kimisi bu güzel yaz gününde Rusya’nın ücra bir kasabasından kalkıp buraya gelen tüm değerli konuklar…
Hepiniz hoş geldiniz!

Bir kez daha Nâzım Hikmet bizi birleştirdi. Bu sabah bir kez daha Nâzım Hikmet için mezarı başında buluştuk. 51 yıl değil, 151 yıl da geçse sürecek bir geleneğin izinde, büyük şairimizi hasretle, sevgiyle andık.

Onu daha dün kaybetmiş gibi üzülsek de, böyle bir büyük şaire, böyle bir vatansevere sahip olduğumuz için sevinerek başucunda toplandık…

“Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
ben ayrılıkların,
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
ben hasretlerin… “

Böyle diyordu Nâzım… Ama yine de, hak etmediği bir büyük acıyı, sürgünü yaşarken, vatan sevgisini her şeyin üstünde tutarak; sol göğsünün altındaki cevahiri hiç karartmadan yaşadı. Bize de unutulmaz şiirlerinin, eserlerinin yanında,  işte bu mücadele gücünü, haksızlıklara direnmeyi, vatan sevgisini öğreterek gitti..

Bugün Türkiye’den Rusya’ya, dünyanın her köşesinde Nâzım Hikmet anıldı, anlıyor. Şiirleri, felsefesi yaşamımıza ışık tutmaya, yol göstermeye devam ediyor… Dünyaya bakışı, siyasi düşüncesi, dili, dini ne olursa olsun, bugün burada herkesi buluşturan “ortak payda” olarak Nâzım Hikmetimizi bir kez daha minnetle hatılıyoruz…

İşte bizim en çok önemsediğimiz şey, belki de en çok ihtiyaç duyduğumuz şu zorlu günlerde, Nâzım’ın “ortak paydamız” olarak bizlere gülümsemesi, umudu ve vatan sevgisini vurgulayan şiirleridir.

Moskova’daki Türk toplumu olarak Nâzım’ın mirasına sahip çıkmak için yıllardır elimizden geleni yapıyoruz. Rus-Türk İşadamları Birliği RTİB’in öncülüğünde düzenlediğimiz törenler, yayınladığımız kitaplar, diğer kültürel etkinlikler, Türkiye ile Rusya arasındaki dostluğun çimentosudur, kurulan sağlam bir köprüdür. Bu konuda emeği geçen herkese, etkinliklerimize katılan sanatçı dostlarımıza, bize hiçbir zaman desteğini esirgemeyen üyelerimize ayrıca bir bir teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

Moskova’daki, Rusya’daki Türk toplumunun yıllardır gittikçe güçlenen birlik ve beraberliğinin, Nâzım  Hikmet’i anma günlerinde ortak paydasını bulan bu güzel ortamının, herkese örnek olmasını tüm kalbimle diliyorum.

Bu vesileyle zor günlerden geçen memleketimize buradan selam gönderiyorum. Son bir yılda ülkemizde yaşanan toplumsal olaylarda yaşamını yitiren gençlerimizi, Soma’da yitirdiğimiz madencilerimizi saygıyla anıyorum.

Ve sıkıntıların üstesinden gelineceği, zorlukların aşılacağı aydınlık günler dileğiyle, konuşmamı Nâzım Hikmet’ten birkaç dizeyle bitirmek istiyorum:

Umuda bin kurşun sıksada ölüm, unutma
Umuda kurşun işlemez gülüm
Alsada çukuruna bizi ölüm
Hatırla ki fidanlar çukurlarda
Büyür gülüm!

 

 

Nâzım HİKMET

Moskova Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı

Tüm Yazılara Bak

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir