Nebil Özgentürk, Nâzım'ın mezarı başında konuşmasını yapıyor.

 
Yönetmenliğini yaptığı çeşitli belgesel film ve TV programlarıyla tanınan gazeteci-yazar Nebil Özgentürk, Nâzım Hikmet’in mezarı başında yaptığı konuşmada, bir hayat ve bir ülke hatırlatması yapmak istediğini, Nâzım’ın ömrünün ilk 20 yılının savaşta, bir çeyreğinin hapiste, son çeyreğinin ise sürgünde geçtiğini, ‘Anadolu’da bir köye gömün’ diye vasiyet etmesine rağmen 55 yıldır burada yattığını, şiir hüzün ve trajedisinde bir hayat geçirdiğini söyledi. Şairin hayatı boyunca umut ettiğini ama rahat etmediğini, yaşadığı dönem ve sonrasında şairden bahseden, şiirlerini okuyanların hapise girdiğini, Atilla İlhan’ın lise 3’teyken sevgilisine yazdığı mektuba Nâzım’ın şiirini eklediği için önce akıl hastanesine daha sonra 3 ay hapishaneye gönderildiğini bizzat kendisinden dinlediğini söyledi. 70li yıllarda da kendisi dahil birçok arkadaşının Nâzım’ın şiirlerini okudukları için göz altına alındığını sözlerine ekleyen Özgentürk, çeşitli baskıların günümüze kadar devam ettiğini buna rağmen Nâzım’ın mezarının vasiyetinde olduğu üzere Türkiye’ye götürülmesini çok arzu ettiğini ifade etti. Gücü kalmayan, yorulan yazarların, sanatçıların, televizyoncuların her sabah çocukların şiirle uyandığı gibi Anadolu’daki anıt mezarının önünden geçerken Nâzım’ın yazdıklarını daha iyi hissetmelerini ve bunun yeni kuşaklara aktarılmasını istediğini söyleyen Özgentürk, sözlerini Nâzım’ın ‘Vasiyet’ isimli şiirini okuyarak bitirdi.

Nâzım HİKMET

Moskova Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı

Tüm Yazılara Bak

Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir