Zülfü Livaneli, Nâzım’in şiirlerini bestelemesiyle ilgili 80’lerde başından geçen bir olayı anlattıktan sonra ilk 1986 yılında Gorbaçov’un davetiyle geldiği Sovyetler Birliği’ne daha sonra farklı sebeplerle birçok kez geldiğini, anma etkinliklerinde hep aynı şeyi konuştuğunu, bu sefer Nâzım’dan aldığı ilhamla, onun diliyle sabah “Nâzım’ın Mezar Başında Mırıldanmalar”ı okuduğunu, bu akşam daha geniş bir kitleye tekrar okumak istediğini söyledi.
Nâzım’ın Mezar Başında Mırıldanmalar
Nâzım Hikmet şah damarı şiirimizin
Sen gideli beri güneşin etrafında 54 kere döndü dünya
Ama bizim gönlümüzde hala aynı insanlık rüyası aynı, aynı kavga, aynı hülya
Nâzım Hikmet Nâzım Hikmet, şah damarı şiirimizin
Merak edersin elbet bunca yıldan sonra nasıldır diye memleket
Yani bu cehennem bu cennet
Sen gideli beri daha da semirdi kanımızı emenler
Günümüzü geceye çevirenler
Sömürgenler, sürüngenler, kemirgenler
Ama umut tükenmedi
Yaktığın meşale sönmedi
Milyonlarca evladın sana hasret ve şiirlerinle çınlıyor artık memleket
Nâzım Hikmet Nâzım Hikmet, şah damarı şiirimizin
Sen gideli beri aynı insanlık kavgası, aynı karanlık, aynı aydınlık, aynı zindan, aynı hasret, aynı ayrılık
Değişen sadece şekil
Otomobil, televizyon, eşya, giysi, kap kacak
Ama senin o gür sesin, senin o namuslu sesin hiç susmadı, hiç susmayacak
Nâzım Hikmet Nâzım Hikmet, şah damarı şiirimizin
Sen memlekete vurgun, memleket sana hasret
Daha sonra solistler Burcu Sinem, Aytekin Kaya ve salondaki seyircilerle beraber “Ey Özgürlük” isimli parçayı seslendirdi.
Yorum Ekle