Rutkay Aziz sahneye davet edilmeden önce büyük sanatçı, aydın, Nâzım Himet’i anma törenlerinin en büyük destekçisi olan Tarık Akan saygıyla anıldı.
Sahneye davet edilen Rutkay Aziz’in etkileyici konuşması:
Hepinizi yürekten selamlıyorum.
Öncelikle Rusya ve Türkiye arasındaki bu tarihi dostluğun çok daha derin bir biçimde karşılıklı halkların çıkarları doğrultusunda bir tekrar kucaklaşma ve buluşmasını canı gönülden diliyorum. Bu birliğimizin dünya barışına çok ciddi bir katkı olacağına inanıyorum.
Bu ödül törenini hüzünlü karşılıyorum. Nedeni; Ankara’da alçakça öldürülen Andrey Karlov’un anısı önünde saygıyla eğiliyorum. Başta eşine, Rus hükümetine, Rus halkına baş sağlığı diliyor ve acılarını da paylaşıyorum.
Ödülün ikinci hüzünlü yanı da Tarık tabi ki… Benim uzun boylu, alçakgönüllü, Bakırköylü can ciğer arkadaşım. Buraya hep onunla geldik, biliyorsunuz. Bu ödülü de aslında onunla birlikte alacaktık. Ama yine de birlikte alıyoruz. Onu eylül ayında Zuhuratbaba’ya bir demokrasi ve barışın şehidi olarak yolcu ettik. Zuhuratbaba Mezarlığı’ndan bir karış toprağı bugün şaire getirdik, Nâzım’ın mezarına döktük. Şairden bir avuç toprağı aldık, onu da Tarık’a götüreceğim. Şimdi aslında her ikisi de çok önemli değerler tabi ki. Biz onların devrimci mücadelesindeki kavgasını sevdik. Tarık burada, bu kürsüde sizlere hep seslenmiştir. Onun yaşımında üç tane sevdalısı vardı. Mustafa Kemal, Nâzım Hikmet ve İlhan Selçuk. Bunlardan vazgeçemezdi. O güzelim Tarık’ın 25 yıldır taş mektep okulunda demokratik, laik bir takım gençlerin yetişmesi için orada eğitim veriyor. Türkiye Cumhuriyeti için yeni ve genç, dinamik bir nesil yetişiyor…
Ama dünyanın ve ülkemin bu haline baktığımda biraz yüreğimin ağrıdığını söylemek zorundayım.
Burada huzurlarınızda mezarı başında okuduğum 4 satır dizeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Bu Rus şairi Yevgeni Yevtuşenko’nun Nâzım’ın ölümünden sonra yazdığı “Nâzım’ın Yüreği” şiiri…
Yüreğiyse onun
gizli gizli çarparak
sürdürdü ağrısını
ölümünden sonra da.
İçimdeki acı için ağrıyor,
Türkler için ağrıyor,
Ruslar için ağrıyor,
kendisi gibi mapusta özgür olanlar için ağlıyor
özgürlükte mapuslar ve mapus gibi olanlar için ağlıyor.
Sanki ülkeme ve dünyaya seslenmiş gibi… Bugün insanlık belki 3. Dünya Savaşı’nı ilan etmedi. Ama savaşan bir dünyada yaşıyoruz. İşsizlik, açlık, çocukların ölümü, terör… Bir tarafta ifade özgürlüğünün kısıtlanması; içerideki gazeteci arkadaşlar, akademisyenler, şu bu. Yani demokrasi, özgürlük ve barış adına bizim yüreğimiz ağrıyor ve bu ağrının da bir an önce dinmesini diliyorum hem ülkem hemde dünya adına…
Yorum Ekle