Zeynep Oral Konser Konuşması – 2023 Nâzım Hikmet

Nâzım Hikmet’in ölümünün 60. yılı anma etkinlikleri kapsamında, 2023 “Nâzım Hikmet Dostluk Ödülü” Aleksandra İlyina tarafından Zeynep Oral’a takdim edildi.


2023 yılı Nâzım Hikmet Dostluk Ödülü sahibi PEN Yazarlar Derneği Türkiye Başkanı, Gazeteci ve Yazar Sn. Zeynep Oral.




Harika bir ödül. Moskova Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfına çok teşekkür ediyorum. Bu ödül beni çok sevindirdi. Neden bu kadar çok sevindin bir sürü ödülün var dediler. Bir kere Nâzım Hikmet adına taşıdığı için bu ödül çok sevindim.





Ondan başka gerekçesi nedeniyle çünkü açık söyleyim Türkiye’deki Nâzım Hikmet Vakfının kuruluşundan önce de yani 1991den önce de iki kurucaları arasındayım ondan önce de gerek Türkiye Yazarlar Birliği gerek kendi kurduğun ve uzun yıllar başkanlığını yaptım, Türkiye Tiyatro Eleştirmenleri Birliği süresince son 10 yıldır da, PEN Türkiye Yazarlar Derneği Başkanı olarak bu ödülde altı çizile vurgulana iki noktada da bire Nâzım Hikmet’in mirasına sahip çıkmak ikincisi de iki ülke arasındaki kültürel ilişkileri sürdürmek bu iki kriter içinde çok çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. Açıkçası çok sevinçliyim ve çok mutluyum, onur duyuyorum ve tekrar teşekkür ediyorum.


Yalnız mikrofonu bırakmadan önce Nâzım üzerine birkaç şey de söylemek istiyorum.


Nâzım Hikmet’i anlamanın en iyi en doğru yolu tüm eserlerini okumak ve üzümsemektir.



Onu sadece ve sadece bir aşk şairi olarak kabuletmek ya da sadece ve sadece belli bir ideolojinin savunucusu olarak görmek, ona yapılacak en büyük haksızlık ve yanlış.




Nâzım Hikmet ulusal kimliğine tutkun bir yurtseverdir ama aynı zamanda yaşamını enternasyonalizme adamış bir şairdir.


Nâzım Hikmet komunisttir ama Nâzım Hikmet komunisttir ama komunistlerin en romantiğidir.



Maalesef Türkiye’de bugün dahi onun marksist leninist olduğunu unuttu sadece bir aşk şairi gibi yüceltmeye çalışanlar var bunu engellemek gerekir diye düşünüyorum.




Nâzım Hikmet dönemin tarihsel determinizmine meydan okuyan bir aydındır, yaratıcıdır, direnişçidir, cesurdur. Hangi koşulda olursa olsun her zaman umutludur daha güzel bir gelecek umudunu içinde hep yeşerttır.



Bu son söylediğim üç özelliği yani yaratıcılığına direnişine cesaretine ortaya koyan iki dizisi var onu söylemek istiyorum; mesele esir düşmekte değil, teslim olmamakta bütün mesele.



O aynı zamanda aşıktır, kendi de şöyle diyor; bir kadını sever gibi kâinati sevmeye koyuldum. Bir insanı sevmekten toplumu ve insanlığı sevmeye uzanmıştır. Bireysel duyguyu toplumsal bilinçle bütünlemiştir. Ve zaten yaptığı herşeyi de aşkla sarıldı yaşamaya da yazmaya da.




Bu sahneden inmeden önce Nâzım’dan minicik bir şiir okumak istiyorum:



Sen esirliğim ve hürriyetimsin
Çıplak bir yaz gecesi gibi
Yanan etimsin, sen memleketimsin
Sen ela gözlerinde yeşil hareler
Sen büyük, güzel ve muzaffer
Ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin




Ve son bir söz. Biz hem sana sevgili Nâzım Hikmet hem de güzel günlere hasretiz. Teşekkürler.